1. Anasayfa
  2. Blog

Jandarma Zor Kullanma Yetkileri

Jandarma Zor Kullanma Yetkileri
0

JANDARMA ZOR KULLANMA YETKİLERİ

Zor kullanmanın tanımı ve unsurları

Zor kullanma: Yasaya göre yapılması zorunlu bir işlemin yerine getirilmesi sırasında devlet güçlerinin eşya ve kişiler üzerinde, amaçla dengeli ve yasalara uygun, maddi ve manevi güç  kullanmalarıdır.

Zor Kullanmanın Unsurları

  1. Yasaya uygunluk
  2. Zorunluluk
  3. Orantılık

Yasaya uygunluk: Zor kullanmanın yasalarla belirlenmiş olması gereğidir. Zor kullanma insan onuruna, vücut bütünlüğüne ve yaşam hakkına fiili bir müdahale niteliği taşıdığından kanuna dayanmalıdır.

Zorunluluk:  Mecburiyet ile “olaya müdahale etmek, olaya karışanların kaçmasını önlemek ve yakalamak, suç delillerini elde etmek vs. için, diğer bütün yetkilerin kullanıldığı, bütün yolların denendiği ve zor kullanmaktan başka bir çarenin kalmadığı” durumlar ifade edilmiştir.

Orantılık: Zor kullanmanın yeterli ölçüde ve dengeli bir biçimde olmasının gereğini işaret etmektedir. Başka bir deyişle korunmak istenen hak ile ihlal edilen hak arasında denge olmalıdır.

Polis Vazife ve Salahiyet Kanunda Zor Kullanma

Kolluğun zor kullanma yetkisinin temel dayanağını oluşturan PVSK bu konudaki en güncel ve kapsamlı metindir. Her ne kadar kanunun adında “polis” ifadesi bulunsa da 25’inci maddede Jandarmanın bu kanunda yazılı yetkileri kullanabileceği belirtilmiştir.PVSK’da zor kullanmayla ilgili hususlar 16’ncı maddede düzenlenmiştir. Bu maddenin ilk fıkrasında kolluğun zor kullanabilmesi için üç şartın gerekliliğinden bahsedilmiştir.

• Kolluğun görevli olması,
• Direnişle karşılaşılması,
• Direnişi kırmak amacıyla ve kıracak ölçüde zor kullanılması olarak sıralanmaktadır.

Diğer Kanunlarda Zor Kullanma

  • Ceza Muhakemesi Kanunu
  • Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun (md. 50)
  • Jandarma Teşkilatı Görev ve Yetkileri Kanunu (md. 11)
  • OlağanüstüHal Kanunu (md. 23)
  • Sıkıyönetim Kanunu (md. 4)
  • Terörle Mücadele Kanunu (ek md. 2)
  • Asayişe Müessir Bazı Fiillerin Önlenmesi Hakkında Kanun (md. 1 ve 2)
  • İcra ve İflas Kanunu (md. 81)
  • Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu (md. 9, 19 ve 22)
  • Sahil Güvenlik Komutanlığı Kanunu (md. 5)
  • Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu (md. 24)

Uygulamada Zor Kullanma Usul ve Esasları

Ülkemizde kolluğun zor kullanmasıyla ilgili birçok kanun, yönetmelik ve yasal metin vb. olmasına rağmen, bunların nasıl uygulanacağıyla ilgili açık ve uygulanabilir bir doküman bulunmamaktadır.Kolluğun zor kullanması; şartlar oluştuğunda bir gerekliliktir.Fakat zor kullanmanın gerekli olduğu bu şartlar ya da durum ne anlama gelmektedir? Hangi direniş seviyesinde ne kadar güç kullanılmalıdır?

Direnme seviyeleri

Ülkemizdeki yasal mevzuat dikkate alındığında direnmenin, görevliye pasif direnme ve görevliye etkin direnme şeklinde ikili bir ayrıma tabi tutulduğu görülmektedir.

Pasif direnme

  • Hareket Etmemek Suretiyle Pasif Direnme
  • Kaçmak Suretiyle Pasif Direnme
  • Kurtulmaya veya Kurtarmaya Çabalamak Suretiyle Pasif Direnme
  • Susmak Suretiyle Pasif Direnme

Etkin direnme

  • Tehdit Kullanarak Direnme
  • Cebir Kullanarak Direnme
  • Silah Kullanarak Direnme
  • Kasten Yaralama

İkisi arasındaki en belirgin farklılık; görevliye pasif direnmenin TCK’ya göre suç oluşturmayan eylemleri kapsamasıdır. Kolluk zor kullanma şartları oluştuğunda müdahale edecek ve aynı zamanda “görevliye etkin direnme” eylemleri ile ayrıca suç oluştuğundan bunlara yönelik adli soruşturma da yapacaktır.

Direnme Seviyeleri, Adı ve Açıklamaları

  1. Uyumlu
    İlk başta isteksiz görülse de kolluğun yönlendirmelerine uyar, sözlü ya da fiziksel herhangi bir direnç göstermez.
  2. Pasif Direnme
    Kolluğun yönlendirmelerine uymaz ve iletişim çabalarını yanıtsız bırakır. Kolluk tarafından yapılan müdahalelerde kendini savunacak kadar karşılık verir. Fakat kolluğa karşı aktif saldırı içeren eylemler yapmaz. (Kapıyı açmama, kendini bir yere zincirleme, yol üstünde yatma, hareketsiz durma, oturma vb.)
  3. Aktif Direnme
    Kolluğun yönlendirmelerine uymaz. Yapılan müdahalelerde kolluğa fiziksel ve sözlü olarak karşılık verir. Temel olarak kendini savunmayı düşünür, kolluğa saldırı amacı yoktur, fakat kolluğun zarar görme ihtimali vardır. (Tehdit, yaya ya da araçlı kaçma, kolluk barikatını aşma, kelepçe taktırmama, araca binmemek için çaba gösterme, mala zarar verme vb.)
  4. Saldırgan Direnme
    Bu seviyede yapılan eylemler kolluğa fiziksel olarak zarar vermeyi amaçlar (Kolluk personelini itme, yakasından tutma gibi ağır seviyeye ulaşmayan kuvvet kullanma, taş atma, kolluğa vurma, kesici silâhlarla tehdit, ölümcül seviyede olmayacak şekilde topluca kolluk personeline saldırı vb.)
  5. Ağır Saldırgan Direnme
    Bu seviyede yapılan eylemler kolluk personelinin ağır yaralanmasına ya da ölümüne yol açabilecek niteliktedir. (Molotof kokteyli atma, linç girişimi, silâhla saldırı, vb.)

Direnme seviyeleri incelendiğinde ilk ikisinde kolluğa karşı herhangi bir saldırı durumunun olmadığı görülmektedir. Bu durumda kolluğun sadece direnmeyi sonlandırmak için müdahale etmesi gerekmektedir. Fakat direnmenin içerisine cebir, tehdit gibi fiiller girdiği zaman bu durumda TCK (md. 265) gereğince “görevi yaptırmamak için direnme” suçu oluşacaktır.


Saldırgan veya ağır saldırgan direnme halinde, kolluk personeline karşı silah kullanılması ve bu eylemin sonucunda ölüm veya yaralanma olması durumunda, TCK’da “Hayata Karşı Suçlar” ve “Vücut Dokunulmazlığına Karşı Suçlar bölümlerinde eylemin niteliğine göre düzenlenen kasten veya kazaen öldürme ve yaralama suçları oluşabilecektir. Bu durumlarda suçun soruşturulması da gündeme gelmektedir.

PVSK’nın ilgili maddesinde kolluğa zor kullanma kapsamında verilen silâh kullanma yetkisi oldukça geniştir. Bu yetkiye dayanarak silâh kullanılması kullanılan gücün makul olup olmadığının sorgulanmasına neden olacaktır.
Ayrıca kanunda hükmedilen silâh kullanılmadan önce ikaz atışının yapılması sebebiyle özellikle kalabalık yerlerde “yorgun merminin” yaralanmalara neden olabileceği gözden kaçırılmamalıdır. Bu sebeple kolluğun zor kullanma seviyelerinden biri olan ateşli silâh kullanımı ile maddi güç tedbirleri arasında alternatif yöntemler bulunmalıdır. Kolluğun zor kullanmaya ya da direnmeleri sona erdirmeye yönelik elinde bulunan imkânlar “kontrol seviyesi” olarak adlandırılabilir.

Kolluğun Kontrol Seviyeleri

Kolluğun kontrol seviyeleri, direnenlerin zor kullanılarak kontrol altına alınabileceği seviyeleri işaret etmektedir.

PVSK (md.16) da bedeni kuvvet, maddi güç ve silâh kullanma seçeneklerinin kolluğun zor kullanma yöntemleri olduğunu açıkça belirtmiş ve zor kullanmadan önce şartlara göre ihtar yapılmasının gerekliliğini vurgulamıştır. Dolayısıyla kolluk, karşılaşılan direnme veya saldırıya göre değişmek ve aynı sırayı takip etmemek üzere, durumun gerektirdiği ölçüde ve kademeli olarak artan nispette manevi güç, bedeni kuvvet, maddi güç ve silâh kullanabilecektir.

Manevi güç; ihtar, uyarı, iletişim, koruma tedbirleri ya da ekibin konuşlanma şekli, ekibin ekip olarak beden dili, bilgilendirme, soru sorma, komutlar, ikna, ikaz, talimatlandırma gibi yöntemlerini ifade eder.
Bedeni kuvvet; kişiler ve eşya üzerinde doğrudan doğruya vücut kuvveti ile yapılan her türlü etkiyi ifade eder.
Maddi güç; yasada da belirtildiği gibi, kolluğun bedenî kuvvet dışında kullandığı kelepçe, cop, basınçlı su, göz yaşartıcı gazlar veya tozlar, fizikî engeller, köpekler ve atları ile sair hizmet araçlarını; silâh ise ateşli silâhları kapsamaktadır.

Kontrol Seviyeleri, Adı ve Açıklamaları

  1. Varlık gösterme
    Kolluğun olay yerinde varlık göstermesi. Kolluk personeli ilk başta az sayılarda olabilir. Bu durumda takviye edilerek caydırıcılık sağlanmaya çalışılır. Yollar tutulur, grubun çevresi sarılarak kontrol altına alınmaya çalışılır.
  2. Sözlü İletişim
    Kolluk direnenlere yaptıklarının yasal olmadığını ve devam edilmesi halinde sonucun ne olacağıyla ilgili bilgilendirme yapar. Kalabalık bir grupsa ve grup liderleri varsa bunlarla iletişim kurulmaya çalışılır.
  3. Emir Verme
    Direnenlere yüksek ve otoriter bir sesle uyarı yapılması. Bu durumda direnenlerden ne istendiği emir içeren kelimelerle ifade edilir. (Dur, dağıl, yürüme vb.)
  4. Engelleme
    Bu aşamada direnenler yaralama ve acıya neden olmadan engellenir ya da yönlendirilir. Köpekler ve atlar bu amaçla
    kullanılabilir. Bedeni kuvvet karşı tarafta yaralanmaya sebebiyet vermeyecek şekilde ve sadece yönlendirmek amacıyla
    kullanılabilir.
  5. Bedeni Güç
    Yaralanmaya neden olmadan bedeni kuvvetle müdahale.
  6. Kelepçe
    Direnmeyi kırmak için yaralanmaya sebep vermeden kullanılır.
  7. Cop
    Direnmeyi kıracak ölçüde ve ölümcül bölgelere olmayacak şekilde kullanımı.
  8. Basınçlı Su
    Direnmeyi kıracak şekilde basınçlı su kullanımı.
  9. Biber Gazı
    Direnmeyi kıracak ölçüde biber gazı kullanımı.
  10. Bayıltıcı Silâhlar
    Ölümcül olmayacak şekilde bayıltıcı ya da sersemletici silâhların kullanımı.
  11. Ateşli Silâh
    Kullanımı Silâh kullanma dereceleri dikkate alınmalıdır.

İyi eğitimli bir kolluk personelinin ayırt edici özelliği zor kullanmadan ya da sadece durumsal açıdan meşrulaştırılabilecek ve minimum ölçüde zor kullanarak görevini yapmasıdır. Bu ilke referans olarak alınırsa “durumsal açıdan meşrulaştırılabilir güç”, diğeri de direnmeyi etkisiz kılabilecek ölçüde “makul güç kullanımıdır. Bu iki husus arasında ince bir fark vardır.

Durumun özelliğine göre güç kullanmak yasalar açısından meşru görülebilir. Öte yandan, bu meşruiyet kolluğun yasalara uygun olan her durumda güç kullanabileceği anlamına gelmemelidir. Kullanılan gücün makul seviyede kalması gerekir. Aksi halde makul görülmeyen uygulamalar kolluk tarafından keyfi olarak zor kullanıldığı yorumlarına yol açabilecektir.

Silâhsız birine karşı ateşli silâh kullanılması ve bunun sonucunda onun yaralanmasına ya da
ölümüne sebep olması kamuoyuna açıklanması kolay olmayan bir husustur. Bu sebeple her kontrol seviyesinin yasaların verdiği yetkiye dayanarak kullanılması meşru olsa da makul değildir. Zor kullanmanın makul seviyede olması için durumsal açıdan hukuka uygun olan zor kullanılmasını, mutlak gerekliliği ve direnmeyi etkisiz hale getirecek ölçülülük koşulları da dikkate alınmalıdır.

Kolluğun Zor Kullanma Düzeyleri

  1. Düşük:Direnmenin uyumlu ya da pasif olduğu durumlarda
  2. Orta:Direnmenin aktif ve saldırgan olduğu durumlarda
  3. Yüksek:Direnmenin ağır saldırganlık içerdiği durumlarda

Kolluk zor kullanma modelinde görülebileceği gibi kontrol seviyelerinde belirtilen zor kullanma yöntemlerinin hepsi direnme seviyelerine göre kademelendirilmelidir. Örneğin biber gazı kullanımının nasıl yapılması gerektiği, basınçlı suyun ne zaman, nasıl ve ne kadar kullanılacağı, copun caydırıcı olarak kullanımından kişilere zarar verecek boyutlara kadar kullanımı gibi konularda detaylarına girerek kademelendirme yapılmalıdır. Aksi takdirde yapılan fillerden dolayı kolluk personelinin yargılanması söz konusu olabilecektir.

Zor kullanma yetkisi her olayda en son çare olarak kullanılmalıdır. Zor kullanmadan önce,
kişi, daha önce, işbirliğine davet edilmeli ve zor kullanmamak için her yol denenmelidir. Kişinin
işbirliğine yanaşmaması halinde zor kullanılmalıdır. Zor kullanmada yakalanacak şahsa ve etrafa en az zarar verecek yöntem benimsenmelidir. Kolluk, zor kullanmadan önce, gereksiz zor kullanmayı lüzumsuz kılacak ve üçüncü kişilerin zarar görmesini engelleyici her türlü tedbiri almalıdır.

 

Bu Yazıya Tepkiniz Ne Oldu?
  • 0
    be_endim
    Beğendim
  • 0
    alk_l_yorum
    Alkışlıyorum
  • 0
    e_lendim
    Eğlendim
  • 0
    d_nceliyim
    Düşünceliyim
  • 0
    _rendim
    İğrendim
  • 0
    _z_ld_m
    Üzüldüm
  • 0
    _ok_k_zd_m
    Çok Kızdım
Paylaş

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir